Bazen umutsuzluğa düşüyoruz. Çünkü yaşadıklarımız, gördüklerimiz, duyduklarımız bizi şaşkına çeviriyor.
“Yapmayın, komik oluyorsunuz!” denmiyor ki insanların yüzlerine.
Hele bunu yapan saçları ağarmış ağabeylerimiz ise. Benim onlara söylemek istediklerim var önce.
Bizim ihtiyaçlarımız var beyler!
Öyle yollardan, sulardan falan bahsetmiyorum.
Öncelikle insan ihtiyacımız olduğunu söylüyorum, yani insan yetiştirmekten bahsediyorum.
Yollar yapılır, dağlar delinir, ahırlar dolar, kirazlar ağaç dallarının boynunu eğer, hepsi olur da insan nasıl olunur?
Bence en büyük problemimiz bu. Sonra sıralamak gerekir yüreğimizi deşen dertleri.
Gönülden, sevgiden yollar nasıl yapılır?
Düşünce vereminden, vicdan körlüğünden nasıl kurtulunur?
Nasıl açılır gönlün kapıları ve nasıl atarız sırtımızda taşımaya alıştığımız kibir koltuklarını?
Sormak lazım ve gönül rahatlığıyla cevaplamak lazım.
Hintli şair Tagore ‘’Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak.
Ne çıkar ateş böceği sansalar beni?’’ diyor ateşböcekleri şiirinde.
Bırakın sizi ateşböceği sansınlar, kibirli olmadığınız için isterse aşağılasınlar. Vicdanlarınız rahat olsun.
Peki nedir bizim yazdıklarımızın altına yazılan boş sözler?
Yüzümüze gülüp de neden arkamızdan konuşursunuz beyler?
Yapmayın cesaret öğrenin bizden,
Yapmayın derken mesela sosyal medya hesaplarında yalancı hesaplar açmayın, başka isimlerle yazılarımızın altına yorumlar yapmayın. Yakışmıyor sizin gibi değerli ağabeylerimize.
Bizim gibi yapın, dürüstçe adınızla yazın mesela
Biliyoruz aslında birbirimizi sevdiğimizi. Sokakta görüşsek çayınızı içsek mutlu olursunuz.
Evinize gelsek ekmeğinizi bölersiniz. Ağabey desek kardeşim dersiniz.
Bir yanda yörenin getirdiği güzellikleri barındıryorsunuz bir yanda gereksizlikler.
Gerekesizlikleri atarsak bir bilsen nasıl kucaklarız birbirimizi. Hatırlarız nasıl özlediğimizi.
İşte o zaman yetişir dağ yöresinin elma yanaklı çocukları. El atarlar çözümsüzlüklere.
Hintli şair Tagore’nin dediği gibi. ‘’Varsın ateşböceği sansınlar sizi, gökte yıldız olarak parlasanız bile’’