BURSA’NIN KURTULUŞU -11 EYLÜL 1922-

BURSA’NIN KURTULUŞUNDA PÜSKÜLSÜZ İSMAİL EFE’NİN ROLÜ

Tarih derinliği MÖ. 5200 yıllarına dayanan ülkemizin en önemli bana göre 1 numarası güzel Bursamız değişik medeniyetlere ev sahipliği yaptıktan sonra 1326 Nisan ayında Orhan Bey tarafından alınarak Osmanlı İmparatorluğunun 1. payitahtı (Başkenti) yapılmıştır. Yüzyıllardır Osmanlının en önemli kentlerinden biri olmaya devam ederken maalesef, 8 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir.
Bursa 2 yıl 2 ay 2 gün yunan işgalinde kaldıktan sonra Büyük Komutan Atatürk önderliğindeki kurtuluş savaşı sonrası 11 Eylül 1922 tarihinde Yunanlılardan geri alınarak kurtulmuştur. Dolayısıyla Güzel Bursamız içinde kurtuluş kavramı tarihteki yerini almış ve her yıl kurtuluşu kutlanmaktadır. Bu yılda 11 Eylülde kurtuluşun 96. yılı kutlanacak.
Yunanlılar İzmir’i işgal ettikten sonra Anadolu’ya ilerleyerek önce Mustafakemalpaşa sonra Karacabey ilçelerini arkasından Bursa’yı işgal etmişlerdir. İşgalden sonra Ankara’daki TBMM kürsüsü üzerine, Bursa düşman işgalinden kurtuluncaya kadar kalmak üzere siyah bir örtü örtülmüştür.
İşgal yıllarında bazı bursalılar silahını alıp dağlara çıkmış, kentte kalanlar Kuvvay-ı Milliye için istihbarat toplamıştır.
Bütün Anadoluda olduğu gibi Bursada da o kara yıllar, ölüm, yakılan yıkılan evler köyler, mahaleler, zulüm, sıkıntı, acı, çile demekti. Bu zulümden yada daha önce suç işledikleri için dağlara çekilen bazı kişiler çeteler kurmuş Yunan işgaline karşı Bursa ve civarında mücadele vermişlerdir. Püskülsüz İsmail Efe, Topal Sadettin Efe, Kabakçı Salih Efe bunların en önemlilerindendi.
Bursa’nın kurtuluşunda en öne çıkan püskülsüz İsmail Efe olmuştur. 1888 yılında Bursada doğan, Yunan işgali öncesi gasp adam öldürme suçlarından aranan mahalle kabadayısı Püskülsüz İsmail çete kurup dağlara çıkmış bilinen deyimle eşkiya olmuştur. Yunan işgalinden sonra Yunan ordusuna karşı sürekli mücadele etmiş, teslim olmamıştır. Hamile eşi yunanlılar tarafından tutuklanmış ve Yunanistan’a sürgüne gönderilmiştir. Bunun üzerine Püskülsüz İsmail Yunan komutana bir mektup yazarak sürgün ve mahpus olanların bırakılmaması halinde kendilerinin bir eşkiya olduğunu bu nedenle de her türlü kötülüğü yapabileceğini, özellikle de Yunanla işbirlikçilik yapan kadınların ırzlarına saldırılmasına yardımcı olanları öldüreceğini belirtmiştir. Bir çok işbirlikçiyi öldürmüş özellikle bir otel işletmecisi olan işbirlikçi prens (iyi giyindiği için prens denirmiş) Abdullah’ı ve bunun gibileri öldürüp kafalarını yunanlıların göreceği yerlere astırmıştır. Püskülsüz İsmail’in bu kararlı tavrı mücadelesi nedeniyle halk tarafından takdir edilip sevilmeye başlamış, kuvvacılarla işbirliğini sağlamış. Vali Hacı Muhittin Bey’in çağrısı üzerine Gökbayrak Cemal Önderliğindekurulan kuvvacı müfrezeye katılmış, sonra anlaşamayıp tekrar Keşiş (Uludağ) dağına çıkmıştır.
İşgal süresince Yunanla mücadeleden çatışmadan hiç vazgeçmemiştir. Büyük taarruzdan sonra diğer efelerle birlikte yaklaşık 700 kişilik müfrezesi, oluşturduğu güven ve sevgi sayesinde kazma kürekle arkasına takılan halkla birlikte Bursa’ya Işıklar muhitinden girmiş, Yunan askerlerinin şehre daha fazla zarar vermeden şehirden çıkmalarını sağlamıştır. Doğudan gelen ordu birlikleriyle 11 Eylül 1922 günü Güzel Bursa’mızın kurtuluşu sağlanmıştır. Püskülsüz İsmail Efe Ekim 1922’de Batı Cephesi Komutanlığının emrine uyarak silahı bırakıp sivil hayata dönmüştür.
Hayatının büyük bölümünü gasp, adam öldürme, suçlarından kanun kaçağı, mahalle kabadayısı olarak geçiren sonrada yurtsever, profiline dönüşen ilginç kişilik Püskülsüz İsmail Bursanın kurtuluşundaki katkısı nedeniyle halkın sevgi ve saygısını kazanmış kurtuluştan sonra kahraman olarak ömrünü tamamlamıştır.
Ülkemizin ve Bursa’nın kurtuluşu için canını ortaya koyan bütün kahramanlarımızı saygıyla anıyor, minnet duygularımla hepsine Allah’tan rahmet diliyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir