METİN ÖKSÜZ: “SİYASET ÜSTÜ BİR MİLLİ EĞİTİM ŞART!”

Metin Öksüz
2017 yılından itibaren Türk Eğitim Sen Bursa 1 No’lu şube başkanlığını yürütüyor. Güney Bursa dergisi adına kendisi ile röportaj yapmak istediğimizde, bizi şubede misafir etmekten mutluluk duyacağını bildirdi. Bize bir cumartesi sabahına randevu verdi.

Şubeye gittiğimizde bir tatil günü olmasına rağmen şube çalışanları oradaydılar. Metin Bey Anadolu insanına has bir misafirperverlikle bizi karşıladı. Daha önceden tanışıklığımız olduğu için sohbet samimi bir ortamda gerçekleşti. Söyleşimize şube sekreteri Ali Sami Dinçer, Güney Bursa dergisi editörü Yunus Emre Coşan, Türkav eski başkanlarından Mehmet Niyazi Köse ve yönetici asistanı Esra hanım da katıldılar. Metin Başkan çaylarımızı yudumlarken sorularımıza içtenlikle cevap vermeye başladı.
Metin Bey, yıllardır Türk Eğitim Sen’de yöneticilik yaptınız. Şimdi de Şube Başkanı olarak eğitim camiasına hizmet vermektesiniz. Kimdir Metin Öksüz? Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
1979 yılında Trabzon’da doğdum. 32 yıldır da Bursa’da yaşamaktayım. Hem Karadeniz kültürünü hem de Bursa kültürünü benimsemiş biriyim. 2003 yılından beri sendikamızın üyesi, iş yeri temsilcisi, şube başkan yardımcısı ve en nihayetinde şube başkanı olarak sendikamıza ve eğitim camiasına hizmet vermekteyim. Eğitimi ilgilendiren her konuda Türk Eğitim Sen olarak ve şube başkanı olarak temsil ettiğimiz kitlenin sesini duyurmaya çalışıyoruz. Eğitim çalışanlarının daha iyi koşullarda çalışmalarını sağlamak istiyoruz. Sendikamızın prensipleri doğrultusunda hakkın ve haklının yanındayız.
Bir öğretmen olarak göreve başladınız şimdi ise öğretmenlerin haklarını savunmak ve sorunlarına çözüm aramak için sendikal mücadeleyi tercih ettiniz. Sizce öğretmen olmak ne demektir ya da öğretmenlik nasıl bir meslektir?
‘’ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum demiş’’ Hz Ali, bu söz bizim dinimizde öğretmene ne kadar değer verildiğinin göstergesidir. Bizim kültürümüzde, geleneklerimizde, tarihimizde eğitime hep önem verilmiştir. Bu sebeple öğretmen de her zaman değerli olmuştur. Öğretmen ülkemizin geleceğini şekillendirir, gençleri geleceğe hazırlar.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK: “Öğretmenler ve aydınlar alnında güneşi ilk hissedenlerdir” der. Yani toplumun önünde öncüdür . Bu sebeple öğretmen bir liderdir. Öğretmenlik kutsal bir meslek olduğu için ben bir öğretmen olarak geçmişte öğretmene verilen değerin ve itibarın şimdi de verilmesini istiyorum ve bunun için çabalıyorum. Bunun malla mülkle olmayacağını da ifade etmek isterim. Padişahların öğretmenlerine hürmette kusur etmediklerini hatırlatmak isterim.

Öğretmenlik mesleğinde olmak size neler hissettiriyor?
Bir insanın hayatını değiştirebilmek, insanların hayatına dokunabilmek ve çocukları iyiye güzele yönlendirmek çok güzel. Buraya beni ziyarete geliyor öğrencilerim. İçlerinde avukatlar, öğretmenler var. Bu bana gurur veriyor. Öğretmenliğin en güzel yanı sanırım bu. Yetiştirdiğin çocuğun vatana ve millete faydalı olması.
Sizde iz bırakan bir öğretmeniniz var mıydı? Eğer var ise hangi özelliğiyle diğerlerinden ayrılıyordu?
İlkokulda, ortaokulda, Bursa imam hatip lisesinde ve üniversitede çok değerli öğretmenlerim oldu ;ama ilkokul öğretmenim Nafiz beyi hiç unutmam. Sevgisini öğrencilerine göstermekten çekinmeyen biriydi. Bir de fikir ve düşünce dünyamın şekillenmesinde lise öğretmenim şu anki TÜRKAV başkanı Zafer Özbey’in etkisi vardır. Benim üzerimde emeği büyüktür. Üniversite yıllarında ise Mustafa Cemiloğlu hocamı örnek olarak verebilirim. Bu öğretmenlerimin isimlerini her zaman saygıyla anarım.
Sohbetimiz yoğun gündemin ve sendikacılığın dışında olsun istiyorum. Hangi spor faaliyetine ilginiz var?
Fanatik sayılabilecek düzeyde Trabzonsporluyum. Bir de benim için Bursaspor çok önemli arabamın plakası dahi 16-61‘dir. 18 yıllık amatör ya da yarı profesyonel sayılabilecek bir futbol hayatım var. Orta saha ve forvet oynadım. En son Karacabey Gençler Birliği’nde kramponları astım. Yeşil sahalardaki mücadelen başka bir mücadele alanına, sendikal mücadeleye geçiş yaptım. Şu anki hırsımı ve mücadele azmimi yeşil sahalardan aldım.
Peki, müzikle aranız nasıl, sevdiğiniz bir sanatçı ya da dilinize dolanan bir şarkı var mı?
Fırsat buldukça konserlere gitmeye çalışıyorum. Özellikle Karadeniz müziklerini severim. Karadeniz müzisyenlerinden İsmail Türüt’ü örnek olarak verebilirim. Halk müziği ve sanat müziği bana hitap eder. Karadenizli olduğum için kemençeyi ve tulumu dinlerim. Şu anki gençlerimizin dinlediği metal, caz müzik bana hitap etmiyor. Bir müzik aleti çalamıyorum gençliğimde müzikle hobi olarak ilgilenecek vaktim olmadı. Yoksul bir aileden geldiğim için çalışmak zorundaydım. Arkadaşlarım bağlama, gitar kurslarına giderken ben simit satıyordum, ayakkabı boyuyordum. Bu imkanlar dairesinde olacak bir şey.
Horon oynar mısınız?
Bu bir yetenek işi o yeteneğim pek yok; ama oynayabilmek isterdim.
Biraz da edebiyata girelim isterseniz şiir sever misiniz, ezbere bildiğiniz bir şiir ya da size hitap eden bir şair?
Benim branşım edebiyat. Yıllarca edebiyat öğretmenliği yaptım. Bursa Erkek Lisesinde edebiyat çalışmalarım oldu. Öğretmen arkadaşlarla ve öğrencilerle 6 şiir kitabı, 5 öykü kitabı çıkardık. Zemberek adlı bir okul dergimiz vardı. Edebiyat çalışmalarımın en yoğun olduğu dönem bu dönemdi.
Divan şiirini severim, divan şiiri Arap ve Fars edebiyatıdır , Türkçeyle ilgisi yoktur gibi eleştirileri doğru bulmuyorum. Divan şairlerinden Fuzuli’yi severim.
(Ezbere şiirlerinden okumaya başlıyor)
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı?
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı?
Kahramanlık şiirlerini severim. Türk Milletinin kahramanlığını, cesaretini anlatan şiirler bana hitap eder ( Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri ve Bülbül şiirlerinden ezbere mısralar okumaya başlıyor)
Benim için Bülbül şiirinin ayrı bir önemi vardır. Bursa’nın işgal edilmesi üzerine yazılmıştır. Bu şairlerin dışında Mehmet Emin Yurdakul ve Ziya Gökalp’ in şiirlerini okumayı severim.
Bu kadar yoğunluğun içerisinde kitap okumaya vaktiniz oluyor mu? Kitaplarını takip ettiğiniz bir yazar var mı?
Gençlere en büyük tavsiyem kitap okumaları olacaktır. Bakış açılarını geliştirmek istiyorlarsa, dünyayı anlamak istiyorlarsa kitap okumaları gerekli. Fantastik romanlar yerine Türk toplumunun gerçeklerini anlatan kitapları öneririm. Turgut Özakman’ın ‘’Şu Çılgın Türkler’’ tarzındaki eserlerinin okunması gerektiğini düşünüyorum.
Bursa’da yaşamak nasıl, Bursa şehri sizin için ne ifade ediyor, Bursa’da huzur bulduğunuz bir mekân söyleyebilir misiniz?
Karadeniz yeşili ve mavisiyle ünlüdür. Ben Bursa’da yeşili de maviyi de buluyorum. Askerliğimi Mardin’de yapmıştım Bursa’yı bu sürede çok özledim. Bursa’da Kozahan’ı çok severim tarihle iç içe bir mekan. Üniversite yıllarımda çok giderdim. Güzel bir sohbet ortamı oluyor.

Milli Eğitim Bakanı olsaydınız öncelikle hangi sorunları çözmek isterdiniz. Sizin için en önemli sorunlar nelerdir?
Eğitimde sorunları doğru tespit edip, doğru çözümler getirebilmeliyiz. Eğitim Trabzonspor gibi bir sistemsizlik içerisinde. Siyaset üstü bir Milli Eğitim sistemi şart. Bunların dışında öğretmen atama sistemi, yönetici atama sistemi sıkıntılı bir durumda. Mülakat sisteminin kaldırılması gerekli. Yönetici atamalarda ehliyet ve liyakat önemli olmalı. Eğitime siyasi bir bakışla yaklaşılmamalı, bilimsel ve manevi değerleri esas alan, milli kimliğe uygun bir milli eğitim sistemi getirmeliyiz.
Öğretmenin ekonomik şartlarının iyileştirilmesi, itibarının arttırılması, okullarımızın fiziki şartlarının iyileştirilmesi önemli meseleler.
Yeni Eğitim-Öğretim yılı öncesi öğrencilere, öğretmenlere, velilere ve eğitim yöneticilerine mesajınız nedir?
2018-2019 Eğitim- öğretim yılında inşallah eğitim sorunları en aza indirilir. Geçmişteki sıkıntıların giderilir. Ben bu konuda yeni Milli Eğitim Bakanı’nın iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Bütün eğitim camiasının yeni eğitim öğretim yılı hayırlı olsun.
Son olarak dağ yöresi ve dağ yöresi insanı ile ilgili ne söylemek istersiniz?
Ben Trabzon’un Sürmene ilçesinin Küçükdere köyünde doğdum. Yayla havasını, dağ havasını iyi bilirim. Dağ yöresi insanı sıcaktır, samimidir, vatanseverdir.. Birçok dostum var bu yöreden. Dağ yöresi insanı Bursa’da siyasette, sanatta, eğitimde, ekonomi de etkili bir durumda. Dağ yöresi insanı Bursa’ya değer katıyor. Dağder’ in dağ yöresini Bursa’ya ve Türkiye’ye tanıtma çabası takdir edilecek düzeyde. Dağder yörede birlik ve beraberlik sağlanması konusunda önemli bir yere sahip.
Bunların dışında dağ yöresinin kalkınmaya ihtiyacı var. Altyapı sorunları olan bir bölge. Ciddi bir göç sorunu da var.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir